Doğu Avrupa ve Asya arasında yer alan Kazakistan, denize doğrudan erişimi bulunmayan dünyanın en geniş dokuzuncu ülkesi konumundadır. (Alanında Batı Avrupa’dan daha büyüktür). 16,4 milyon nüfusun yaklaşık % 65’i Kazaklardan, % 25’i Rus kökenlilerden ve % 10’u ise diğer azınlıklardan oluşmaktadır.
Ayrıca Azerbaycan, Kırgızistan, ve Türkiye’nin yer aldığı Türk Konseyi’nin de aktif bir üyesidir. 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra, Kazakistan iki büyük komşusu Rusya, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri, genel olarak Batı ile eşit derecede iyi ilişkiler isteyen: “sektörel dış politika” uygulaması ile tanınır. Bu politika petrol ve doğal gaz alanında işe yaramış, ABD, Rusya, Çin ve Avrupa Kazakistan’a şirketlerini kurmuşlardır. Kazakistan yakında ortak bir ekonomik alan haline gelecek Rusya ve Beyaz Rusya ile gümrük birliği kurmuştur. Diğer BDT ülkeleri gibi, Kazakistan da eski SSCB planlı ekonomiden piyasa ekonomisine doğru uzun bir yol kat etti. 2000 yılından bu yana ülke geniş gaz, petrol ve mineral rezervleri ile kısmen önemli bir büyüme yaşamıştır. Ülkede petrol ve doğal gazın yanı sıra enerji ihracatı, tahıl üretimi, tekstil ve hayvancılık da önemli rol oynamaktadır. Buna ek olarak uranyumda dünyanın en büyük üreticisi haline gelmiştir. Kazak ekonomisinin son on yılda gösterdiği ilerlemeye rağmen, 2008-2009 mali kriz, ekonomideki temel zayıflıkların bazılarını ortaya çıkarmıştır. Kazakistan’ın yıllık GSYİH büyümesi, 2008 yılında % 19,81 azalmıştır. 2008 yılı sonlarında dört büyük banka devlet tarafından kurtarılmış ve ev fiyatları önemli ölçüde düşmüştür. Ama 2010 yılındaki ilerleme ve 2012 GSYİH’ında büyümesi %5’den fazlaydı.