1991 yılında SSCB’den bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan eski Sovyet planlı ekonomiden petrole dayalı piyasa ekonomisine geçişini tamamladı. Ülkenin GSYİH’ı 2007 yılının ilk çeyreğinde % 41.5 oranında arttı bu yıl muhtemelen dünya çapında en yüksek büyüme oranına sahip oldu.
Bu hızlı büyüme son yıllarda yaklaşık %10-%5 oranında arttı; 2013-2017 yılında % 3 oranında aşağıya doğru inişe geçeceği tahmin ediliyor. 2012 yılında 9.195.000 olan Azerbaycan nüfusunun kişi başına düşen GSYİH 7.727 $’dır. Toplam nüfusun % 90’ı etnik Azeri Türkü, büyük Rus kolonisi ve geri kalanı diğer azınlıklardan oluşmaktadır. Türkçede “Bir Millet, İki Devlet” bir başka deyişle “bir halk, iki devlet” Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin ne denli derin ve eski olduğunu vurgulamaktadır. Örneğin 2007 yılında Azerbaycan ithalat pazarını en çok kullanan ana ülke (özellikle enerji alanında) Türkiye idi (Rusya’dan sonra) ihracatta Rusya’dan sonra gelen ikinci ülke ise yine Türkiye oldu. Petrol ana ihracat ürünüdür; son yıllarda pamuk, doğal gaz ve tarım ürünleri büyümeyi destekleyen başlıca itici yan güç olarak eklenmiştir. Şu anda, Azerbaycan petrol şirketi (SOCAR)’ın aralarında Amoco, BP, ExxonMobil, Lukoil ve Statoil’in bulunduğu 13 uluslararası madencilik şirketi ile 30 yıllık sözleşmesi vardır. İkinci sırada ülkenin tarım arazileri yer almaktadır; Azerbaycan topraklarının % 55’i ekili alanlarda oluşmaktadır, yeşillik, mısır, arpa, sebze ve pamuk ana ürünlerdir. Ayrıca şarap üretimi bu ülkede dikkate alınmalıdır. Eski yolsuzluk sorunlarıyla uğraşmış olan Azerbaycan uzun bir yol kat etti. Örneğin 2008 yılında Dünya Bankası’nın “Doing Business Report” tarafından 97. sıradan 33. sıraya yükseldiği kabul edilmektedir.