Plastik, kozmetik ve tıbbi ilaç gibi nihai ürün üretmenin yanı sıra sayısız farklı sektöre yönelik ara ürünler tedarik eden kimya endüstrisi, imalat sektörü içinde benzersiz bir konuma sahiptir.
Türkiye, tüketime dayalı endüstrilerden gücünü alan güçlü pazar büyümesiyle birlikte, kimya şirketleri için cazip bir yatırım noktasıdır. Türkiye’deki müşteri endüstrilerindeki büyümenin sürdürülebilir olması hiç kuşkusuz bir güç kaynağıdır. Aşağıdaki faktörler de Türkiye’yi cazip bir yatırım noktası haline getirmektedir:
2015 yılında gerçekleştirdiği 15.4 milyar dolarlık ihracatla büyüklüğü 5 trilyon doları bulan küresel kimya pazarından yüzde 0.38 pay alan sektör, bu oranı 2023’te 0.70’e çıkarmayı planlıyor. Plastik ve mamulleri, yapıştırıcılar, mineral yağlar ve yakıtlar, boya, kozmetik, organik ve anorganik kimyasallar, eczacılık, medikal ürünler gibi yaklaşık 30 sektöre hammadde ve ara girdi sağlayan kimya sanayii, halen 103 ülkeye ihracat yapıyor. 2015 yılı itibarıyla Türkiye’nin ihracatından yüzde 10.7’lik pay alan sektörde, çoğunluğu KOBİ niteliğinde yaklaşık 22 bin işletmenin faaliyet gösteriyor.
Petkim Petrokimya % 49 oranında devlete ait büyük şirket/ Holding ve yerel üretimlerde olup, Türkiye’de petrokimya ürünlerine olan talebin % 25’ini karşılamaktadır. Soda, krom ve bor lider üreticisi statüsüne sahip Türkiye, 22000 şirkette yaklaşık 300.000 kişiye istihdam sağlamıştır, sanayide çeşitli ara ürünlerin tedarikçisi olarak global kimya sektöründe rekabet avantajı vardır. Bu şirketler ağırlıklı olarak İstanbul, İzmir, Kocaeli, Adana, Ankara, Gaziantep ve Sakarya’da yoğunlaşmıştır
.